17 Mayıs 2017 Çarşamba

kafes

küçükken kuşların
ölen insanların ruhlarını taşıdığına inanırdım.
19 yaşına geldim
bunun aksini söyleyen olmadı.

ruhlar özgürse eğer
dünyadaki en özgür şeye yüklerdim onu
kuşlara.
özellikle martılar

martılar denize yakındır çünkü
denize yakın olan nasıl özgür olmaz?


hapsedilmeyi sevmezdim. bir korkuydu belki. dışarılara çıkıp denize, çiçeklere bakmak isterdim. evi sevmezdim zaten. çekip gitmek isterdim sürekli.  sonra düşüncelerime hapsettiler. kaçamadım. saklanamadım. dışarı çıkamadım. kendimi yitirdim günden güne.
yakında öleceğimi hissediyorum. ruhsal olarak çoktan ölmüş olan bana pek koymaz sanırım bir tabut. tek dileğim olabildiğince özgür bir martı tarafından taşınmak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder