28 Mayıs 2017 Pazar

çay

içeriden bağırdı çay nerede kaldı diye. hizmetçisi miydim eşi mi anlayamıyordum çoğu zaman. önceleri ayrılmayı düşündüm ancak eve parayı getiren ben değildim, ayrılırsam napardım? her neyse dedim. çay getirmek zor değil, hayat zor.

kölesi gibiydim hep. beni konuşturmazdı hiç. böyle de hayvan işte. ama kızamıyorum ki ona eşim sonuçta. ben de kendime arkadaş edindim her ne kadar doktorlar füruzan'ın gerçek olmadığını söylese de.

derdimi anlattım ona, sağolsun dinledi. eşim birkaç kez beni onunla konuşurken gördü. vurdu bana. kafayı yemişsin sen dedi. ben kafayı yemedim ki dedim, çay getirdim sana.

bana vurduğunda tekrar füruzan'a koştum. hep dinledi beni canım arkadaşım. biliyor musun? bazen bana sırlarını söylüyor. onun da böyle bir eşi varmış. çok şaşırdım doğrusu. her şeyi anlattı bana, demek ki çok güvenmiş, canım arkadaşım.

20 yıl geçti şimdi. Füruzan yanımda halen ama eşim yok. nerede bilmiyorum. muhtemelen arka bahçede sigara içip maç izliyordur. dün füruzan bana ilk kez kimseye söylememem gereken bir şey söyledi. sırrını söylediğinde bile bu kadar gergin değildi. öldür dedi. öldür.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder